bugün

entry'ler (72)

bilim adamı

bugün bir hocamın yaptığı tanıma göre; "kafası dolu, cebi boş" adamlara verilen isim.

yaran olaylar

bugün sıradan bir otobüs yolculuğu sırasında bebekli bir kadın otobüse binmiş ve tüm dikkatler bebeğe çevrilmiştir. bu sırada bebeği sevmeye çalışan meraklı bir teyze bebeğin annesiyle konuşmaya başlamıştır.

-meraklı teyze: ayy maşallah ne kadar tatlı. kız mı erkek mi?(bu sırada otobüsteki gözler ister istemez bebeğe dönmüştür tekrar. pembe kıyafetli bir bebeğe sorulacak en saçma sorunun bu olduğunu düşünen yolcular birazdan alacakları cevapla neye uğradıklarını şaşırmışlardır. )

-bebeğin annesi: "unisex". demiştir gülümseyerek.

-meraklı teyze: !?

bu cevabın ardından otobüs şokta yolculuğa devam etmiştir.

can yücel

Biraz değiştim,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar…
Değiştim,
Unutamadığım sözlerinin arasında sıkışıyorum,
Bir yanım kendimi kolluyor bir yanım seni
Ben benimle savaşıyorum,
Seninle değil!
Sonucu kılıcı kuşananından belli olan bir savaşın
Ne kazanabileni ne de kaybedeniyim,
Sorun değil!

Elbet alışırım,
Biraz alıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Alıştım,
Varlığını istemediğim tüm eksik yanlarıma,
Ve çokluğunu da yokluğunu da istemediğim bu iki arada bir derede duyguya alışıyorum,
Bir yanım bırak diyor bir yanım –ma,
Kesin değil!

Henüz tanıştım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Tanıdığımı sandığım bana daha da yakınım artık,
Duvarlara anlatırken öğrendiklerim kendi hakkımda,
Ve aynalara ağlarken gördüklerim kendi tarafımda…
Bir yanım memnun oldum diyor, bir yanım tanıyamadım daha,
Samimi değil!

Bir hayli kırıldım,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Canıma batan her halin felç gibi indi bedenime,
Gözlerimden tut da ciğerime kadar kırgınım!
Aslında ne sana, ne olanlara…
Kendime kırgınım…
Maziye hiç değil, an’a kırgınım.
Anlatamadığım, anlayamadığım masalların bana yaptıklarına,
Dinlediğim şarkılarda bana seni anlatan şarkıcılara,
Beni anlamadığın kelimelerin bana her şeyi anlatıyor gibi geliyor oluşlarına…
Bir hayli kırgınım…
Beni ben kırdım oysa,
iyi değil!

Galiba yoruldum,
Her şey kadar, herkes kadar, sen kadar,
Kendime kalbimi kanıtlamaktan,
Ve kanıtladığıma kendimi inandırmaktan,
Ve dahası kocaman bir sahada tek başına koşmaktan yoruldum...

gün boyunca defalarca okudum bu şiiri. hala da okuyorum. belki kendimi buluyorum. belki de kendimi kandırıyorum. ama bildiğim bi şey var ki ben bu şiiri seviyorum.

followlamak

follow "takip etmek" anlamına gelen ingilizce sözcük. ama followlamak biraz tarzanca olsa gerek. türkçemize girmemiştir yalnızca "takip etmek" cümlesini söylemekten aciz kişiler tarafından kullanılmaktadır.
daha da kötüsü için; (bkz: tweetine bandım)

üniversite mezunu işsiz

(#9552438)

çantamı x e koyuyorum

ekim meme kanseri bilinçlendirme ayını tanıtmak için yapılan ancak erkeklerin tahammül sınırların zorlayan küçük bi akım.
hergün feysbuk* da yazılan binlerce saçma sapan iletiye tahammül edebilen kişilerin bu olaya neden bu kadar tepkili olduğunu anlayamadım sözlük. amaç eğlenceli bi şekilde insanları bilinçlendirmek.
(bkz: sakin olun beyler)

espri makinesi başbakan erdoğan

rte: her üniversite mezunu iş bulacak diye bir şey yok.
(bkz: şakacı seni)

biz keyiften okuyoruz zaten sen hiç dert etme bunları tayyibim(!)

özdemir asaf

yanına kadar koştuktan sonra, bir adım daha atamayacaksan eğer; oraya kadar sakın koşma. sana değil, bekleyene yazık olur!

vahşet tanrısı

sezonun ilk haftası ankara'ya gelmiş olan istanbul devlet tiyatrosu oyunudur.
--alıntı--
annette: şu erkekler oyuncaklarına pek düşkündür.. yazık ediyorlar kendilerine.. bütün otoriteleri kayboluyor.. erkek dediğin elleri serbest dolaşmalı. bence öyle. elinde çanta taşıyanlar bile beni rahatsız ediyor.
bir erkek yalnız olduğunu hissettirmeli. bana öyle geliyor. yani, yalnız olabilme gücünü hissettirmeli. yalnız olduğunu hissetmediğimiz bir adamın hiç tadı yoktur...
--alıntı--

seviyorum işte var mı diyeceğin

yüzde tatlı bi tebessümle dinlenebilecek zeki müren şarkısıdır. bu aralar dilime dolanmıştır kendileri. hani hayatım film olsa arka fonda bu şarkıya da yer verirdim. * * *

hiç yaşanmamalıydı

bir önceki aşaması için ;
(bkz: istersen hiç başlamasın)

fatmagül ün suçu ne

fatmagül'ün suçu ne bilmiyorum ama bizim suçumuz nedir ya sabah öğle akşam aynı dizi.

tek başına dünyayı dolaşan insan

(bkz: alexander süperberduş)
(bkz: into the wild)
(bkz: insan özeniyor be)*

kpss 2010 un iptali

an itibariyle eğitim bilimleri kısmının iptalinin kesinleştiği olaydır.
(bkz: fetoşculara selam olsun)

pır pır atıyor kalbim

taşikardi görülen kişilerin favori şarkısı olma ihtimali yüksektir.

ben bunla bir şey yaparım ki

http://galeri.uludagsozlu...%C5%9Fey-yapar%C4%B1m-ki/

kötü kokan parfümün kalıcı olması

açık parfümlerin çeşitliliğinden etkilenip yeni bi parfüm alma gafletinde bulunan kişinin karşılacağı durumdur. üzerinde denenen binlerce parfüm çeşidinin tuhaf karışımıyla bütün bir günü geçirdikten sonra akşama bonus olarak bileklerde yalnızca burun tırmalayıcı kokuların kalmasıdır.
oysa parfümden beklenen sadece iki özellik vardır. güzel kokması ve kalıcı olması. ama nedense çoğu zaman bu iki özelliği bir parfümde aynı anda bulabilmek imkansızdır.

kadın din öğretmeni

benim gördüğüm, duyduğum üstelik ortaokulda dersime giren öğretmendir. okul dışında hiç görmedim. görsemde tanıyamam. çünkü derslerde kullandığı garip peruktan gözlerimi alamadığımdan yüzüne de hiç bakamadım.

esnaf üçkağıtları

favorim -size şu kadara yaparız- dır.**

kız arkadaşının paçalı don giydiğini görmek

kız arkadaşla bi ömür geçirmiş olmak. bir yastıkta kocamak dedikleri şeyin gerçekleşip, paçalı don giydiği günleri de görmektir.*
(bkz: kız arkadaşın paçalı don giydiğini görmek)